19 Ağustos 2014 Salı

...


Şu dakikalarda sadece kahve kısmına ulaşıp, bir yandan da perdeci, marangoz, tesisatçı konuşmalarımı yaparken, dikiş dikmeyi ne kadar özlediğimi farkettim.  Taşınma insanı epey bir yoruyor, silkeliyor, hafifletiyor, günlük hayatın değişmez sanılan düzenine okkalı bir şamar indiriyor.  Az kaldı ama..Eşyalar, kitaplar, mobilyalar yerleştikçe yerlerine, işe yaramayanlar verilip, dönüşüme gönderilecekler sahiplerine ulaştıkça rahatlıyorum bir parça daha.  Yeni bir resme, yeni bir dikiş projesine, yeni bir kitaba, yeni bir maceraya..Az kaldı..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder